31 Ekim 2011 Pazartesi

Çekilişe devam!


Arkadaşlar yarın hediye kitap çekilişime kaldığı yerden tam gaz devam ediyorum!
Çok güzel kitaplar var elimde, bunları size göndermek için sabırsızlanıyorum gerçekten. Birçok yerden kitap yolluyorlar, ilerleyen günlerde de göreceksiniz.
Yarın 2 güzel kitapla çekilişimiz başlayacak. Herkesi bekliyorum!

29 Ekim 2011 Cumartesi

Büyük Bayram


Evet çok üzücü günler yaşıyoruz....
Önce birçok şehit vermemiz, ardından gelen büyük felaket, deprem...Yüzlerce ölü ve yaralı, evsiz kalan insanlar...
Yarın da 29 Ekim.
Büyük ulusumuz için çok önemli bir gün.Önemli bir zafer! Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ün bizlere bıraktığı büyük miras cumhuriyetimiz!
Bu zor günlerde daha da kenetlenmeli, daha da güçlü olmalı, cumhuriyetimize sahip çıkmalıyız.

Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun!

26 Ekim 2011 Çarşamba

Bebeğinizin Mutlu Gelişimi



Optimist Kitap'tan Sevgili Deniz Hanım'ın bana gönderdiği kitaplar arasındaydı Bebeğinizin Mutlu Gelişimi. Kitapçıda görüp okumak istediğim kitaplardan biriydi. Merakıma yenik düştüm ve hemen okudum.

Bir kere bölüm bölüm, okuması çok kolay. Hiç sıkmıyor sizi! İstediğiniz zaman bırakıp başka bir bölümden başlayabiliyorsunuz. Bir bölümü  okumaya başlayacaksınız diyelim. Öncelikle bölümün başında, birkaç madde halinde, o bölümde neler okuyacağınız yazıyor. Sonrasında bölümü okuyorsunuz. Bölümün bitiminde de 'Bunları Unutmayın' adı altında 10 maddelik hatırlatma bölümü bulunuyor.Ne güzel düşünülmüş değil mi?
Ayrıca çok faydalı bilgiler var, çocuklarımızı büyütürken bilmemiz gereken bir çok şeye değinilmiş.Örneğin bebeğimizin beslenmesinde abur cuburdan kurtulma, tuvalet eğitimi verirken doğru zamanı bilebilme, yalnız uyumasını sağlayabilme, boşanmanın çocuk üzerindeki etkileri, kardeş ilişkileri, utangıçlıkla baş etmeyi öğrenme, erkekler ve kızlar arasındaki farklar, bakıcı-kreş-oyun grupları gibi daha birçok konu var okuyacağınız.

Anne adayları ve annelerin çok severek okuyacağı bir kitap. Bence mutlaka edinmelisiniz. Belli mi olur, ilerleyen günlerde hediye kitap çekilişimizde görebilirsiniz bu kitabı:)

24 Ekim 2011 Pazartesi

Van için...


Kötü günler yaşıyoruz...Acı üstüne acı, zorluk üstüne zorluk, üzüntü üstüne üzüntü...
Dün çok büyük bir felaket yaşadık yurdumuzun doğusunda. Van'da...
7.2 şiddetindeki deprem evleri, yuvaları, yıktı. Aileleri parçaladı, insanları evsiz bıraktı...
Şimdi yapmamız gereken şey birlik olmak, kenetlenmek, yardım etmek...
Yapılacak en basit şey, oturduğumuz yerden cep telefonumuzu alıp, Kızılay'a yardım için 2868'e boş bir mesaj atmak, AKUT'a yardım için 2930'a AKUT yazıp göndermek.Bu şekilde bir sms göndererek Kızılay'a ya da AKUT'a 5 TL değerinde yardımda bulunabiliriz.Ayrıca Kızılay'ın web sitesinden 55 TL karşılığında gıda paketi yardımı da yapabiliriz.
Bunun dışında yardım yapmak isteyenler, orada en çok ihtiyaç olan malzemeler iş makineleri, çadır, ısıtıcılar(elektrik gerekmeden çalışabilen), battaniye, kıyafet (özellikle kalın kışlık olanlar), gıda malzemeleri, bebek maması ve bebek bezi, hijyenik kadın pedi.Ayrıca çocuklar için oyuncak ve kitap da gönderilmesi isteniyor. Çocukların o ortamda, o korku ve panik dolu ortamda kendi mutlu dünyalarına dönmeleri ve yaşadıklarını biraz olsun unutabilmeleri için bunlara ihtiyaç var.Bu yardımları Kızılay vasıtasıyla ulaştırabileceğiniz gibi, kargo şirketleri ile de gönderebilirsiniz.Twitter'dan takip ettiğim için öğrendim, Yurtiçi Kargo ücretsiz gönderim sağlıyor.Gönderim yerini Van Kriz Masası olarak belirtmek gerekiyormuş.Kızılay kullanılmış eşya almıyor yalnız, lütfen dikkat edelim! Bulunduğunuz ilin belediyelerine de başvurarak malzemelerinizi gönderebilirsiniz.Özellikle İstanbul'da Şişli Belediyesi'nin kurduğu mavi masa yardımları topluyor.
Daha detaylı bilgi almak için bu siteye bakın derim.

Zaman birlik olma zamanı...
Zaman el uzatma zamanı...
Bugün onlara, yarın bize...



Not: Yarın yapacağım hediye kitap çekilişini, yaşadığımız bu acı günler dolayısıyla iptal etmiş bulunuyorum.1 Kasımda yeniden başlatacağım.İlgilenen arkadaşlarıma duyurulur!

19 Ekim 2011 Çarşamba

Terörü Lanetliyoruz!















Bugün 19 Ekim 2011 Çarşamba.
Bugün benim ülkemde;
26 çocuk, 26 can, 26 genç insan kendi vatanlarında, vatan topraklarını korurken öldürüldüler.
Tek suçları vatanı korumaktı.
Biz 19 Ekim 2011 tarihini unutmayacağız.
Onları unutmayacağız.
Biz sizlere minnettarız.
Gözünüz arkada kalmasın bilzer buradayız.
Emanetinizin bekçisiyiz.

24 Ekim Pazartesi gününe dek post yayınlamayacağım. Bu acı gün unutulmamalı, unutturulmamalı!

Not: Yarın yapacağım hediye kitap çekilişi 25 Ekim Salı gününe ertelenmiştir.

18 Ekim 2011 Salı

Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu



















Uzun zaman önce Sevgili Aslı'nın blogunda görüp merak etmiştim bu kitabı. Sonra da Tüyap'a gittiğimde alıp koymuştum kütüphanemde okunacakların arasına. Ama bir türlü elim gitmemişti okumaya. Ara sıra gözüme takılıyor, bana bakıyor, raftan "beni al" dercesine ama sonra vazgeçiyordum hep. Neden bilmem, bir soğukluk vardı kitabın üzerinde. Hiç istek yoktu içimde okumaya dair.

Ama geçenlerde ne olduysa birden aklıma düştü. Elimdeki kitabımı bitirir bitirmez onu aldım (vazgeçmeyeyim diye herhalde!) ve okumaya başladım.

İlk sayfalar o kadar sıkıcı geldi ki, bir türlü okuduğumu anlamıyor, ilerleyemiyordum. "İşte", dedim kendi kendime, "neden okumak istemediğim çıktı ortaya.Zaten çok sıkıcıymış kitap. Acaba devam etmesem mi?" düşüncesi yıldırım hızıyla geçti aklımdan. "Yoook" dedim sonra, "olmaz. Herkesin çok beğendiği, övdüğü, tavsiye ettiği, ölmeden önce okunması gereken kitaplar arasında yer alan bir kitap bu kadar kötü olamaz, biraz sabır" dedim ve okumaya devam ettim.

İlerledikçe o kadar ilginç bir hal aldı ki kitap, ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Asla bildiğiniz kitaplardan değil, tamamen sıradışı.

Bir kere, kitabı siz okumuyorsunuz, yazar Italo Calvino size anlatıyor. Hemen yanıbaşınızda oturmuş, o okuyor sanki kitabı size.

Şöyle başlıyor kitap:
"Italo Calvino'nun Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu adlı romanını okumaya başlamak üzeresin. Rahatla. Toparlan. Zihnindeki bütün düşünceleri kov gitsin. Seni çevreleyen dünya bırak belirsizlik içinde yok oluversin..."

Arka kapakta da şunlar yazıyor:
"...Calvino'nun yazarlık dehasını konuşturduğu, Calvino'nun Calvino'yu okuduğu, okur ve yazarlık üzerine dair bir başyapıt..."

Oldukça farklı bir deneyim edinmek, sıradışı bir kitap okumak isteyenler, sıkılsa bile sabredip devam edeceğine ve beni güzel (!) sözlerle anmayacağına inananlar okusun derim mutlaka!

16 Ekim 2011 Pazar

Biraz da bunları okuyalım!



















Uzun zaman oldu Bir Dolap Kitap ile tanışalı. Ne kadar güzel bir iş yaptıklarını fark ettiğimden beri her gün takip ediyorum sitelerini. Birbirinden güzel çocuk kitapları okuyorlar, tanıtıyorlar hatta hediye ediyorlar!Bu iki kitabı da orada görmüş ve çok merak etmiştim. Bir de öyle güzel anlatmışlar ki, merakımdan hemen internetten siparişi verdim, kitaplara kavuştum.



















Ev Canavarları İçin Aile Rehberi iki ciltlik bir seri. İletişim Yayınları tarafından çıkarılan bu seriyi Stanislav Marijanoviç yazmış. Kitaptaki illüstrasyonlar, ev canavarlarının doğal ortamlarında yapılan gözlemlere dayanıyor. O kadar güzel çizilmiş ki her biri, kitaptaki bölümleri okuduktan sonra, bir süre de bu canavarların resimlerini inceliyorsunuz! Canavarlar hangileri mi?
Aksırık ve nezleli burun Sümkürüfüs, Ayna Canavarı Narsiso Öztapar, Sahip olma canavarı Hepsibenimyum, Çelme Canavarı İkisensenof, Devirme Canavarı Sakarin, Yorgunluk Canavarı Mışıltı, Hile Canavarı Düşeş, Çok meşgulüm canavarı Kafamaya Kaşıyamo, Haşerat Canavarı Haşerto ve daha niceleri... Hepsi o kadar güzel anlatılmış ki, canavarlar ama sevimli canavarlar!

Oğlum büyüyünce mutlaka ona da okuyacağım ama ben dayanamadım ve hemen okudum! Size de tavsiye ederim. Ev canavarlarıyla tanışın, onlarla karşılaştığınızda şaşırıp kalmayın:)

Kitaplarla ilgili daha detaylı bilgi için Bir Dolap Kitap'a buyrun!

13 Ekim 2011 Perşembe

Kitap çekilişi ve kazanan....













Yine çok güzel bir katılımla ve başarıyla gerçekleştirdiğimiz hediye kitap çekilişini sonuçlandırdım arkadaşlar!
Katılan herkese çok teşekkür ediyor ve ayın 20'sinde yeni çekilişimize katılımlarınızı bekliyorum.

Kazanan arkadaşımız:
Rüzgara Doğru!

Tebrik ediyorum ve bana mail atıp adres bilgilerini göndermesini rica ediyorum!

Yeni çekilişte, yani 20 Ekimde yepyeni kitaplar için burada sizi bekliyor olacağım!

10 Ekim 2011 Pazartesi

Hediye Zamanı!















Bugün ayın 10'u mu?
Evet!
Artık ayda iki kez hediye kitap çekilişi yapmaya karar verdik mi?
Evet!
Ayın ilk çekilişi bugün mü?
Evet!

Eh o zaman ne duruyoruz? Çekilişimizi başlatalım!!!!
Bu çekilişte sizlere bir sürprizim var!
Bu sefer 2 kitap hediye ediyorum! Evet, çekilişi kazanan bir kişi 2 kitabın sahibi olacak.
Hangi kitapların mı?




















Onur Ataoğlu
'nun yazdığı Japon Yapmış ve Japon Ne Yapmış'ın!
İki kitabı birden hediye etmeye karar verdim, siz birisini okuyup da diğerini almak için uğraşmayın diye! Ne kadar düşünceliyim değil mi? :)

Şimdi, gelelim ne yapacağımıza...
Geçen ay katılanlar biliyor ama ben tekrar yazayım.
Bugün başlayan çekilişimiz 3 gün sürecek ve 3. günün akşamı (saat 23.30'da) yapacağım çekilişle kazanan belli olacak. 4. gün kazanan buradan açıklanacak.

Kitabı kazanmak isteyenler!
Tek yapmanız gereken, eğer beni takip etmiyorsanız, sağ tarafta bulunan "Bu siteye katılın" yazısına tıklayıp beni izlemeye almanız ve bu yazının altına yorum bırakmanız!
Ancak lütfen kitap istemeyenler, bu yazının altına yorum ya da görüşlerini yazmasınlar! Sadece kitap çekilişine katılacak olanlardan bu yazının altını yorum bırakmalarını istiyorum. Yorumlar arasından çekiliş yapacağım için karışıklık olmasın.

Hadi bakalım, bilgisayar başına!
İki kitap geliyor, haberiniz ola!!!!

6 Ekim 2011 Perşembe

Ayda iki kez!


















Arkadaşlar biliyorsunuz geçen ay bir etkinlik başlattık, çekilişle her ay bir izleyiciye kitap gönderiyorum. Bu konuda yayınevlerinden de destek istedim ve yavaş yavaş geri dönüşler başladı. İmge Kitabevi ve Optimist Kitap bana bir sürü kitap gönderdiler sağolsunlar. Ayrıca Sevgili Onur Ataoğlu ve İlkim Öz Tan da bana kendi kitaplarından göndererek destek oldu. Ben de bunun üzerine etkinliğimizi ayda bir kereden iki kereye çıkarma kararı aldım. Yani ayda iki kez yapacağım çekilişle kitap hediye edeceğim. Bu da demek oluyor ki, kitap kazanma şansınız artacak!

Her ayın 10'u ve 20'si sihirli günler!
Ayın 10'unda ve 20'sinde ayrı ayrı birer çekiliş olacak ve birer kişi hediye kitap kazanacak.
10 Ekimde başlıyoruz, haberiniz ola!

Duyanlar duymayanlara iletsin, etkinliğimiz kulaktan kulağa gitsin, herkes katılsın, kitap kazansın.
Herkes kitap okusun, okumayan kalmasın!

4 Ekim 2011 Salı

Japon Yapmış
























Blogta bahsetmişimdir mutlaka, ben üniversitede Japon dili okudum. Sadece dili değil tabii, tarihi, kültürü, edebiyatı...Çok sevdim, ilgimi çekti. Hoş, sonradan üstüne düşmeyince Japoncayı epey unuttum ama yine de nerede Japonya ve Japonca ile ilgili bir yazı, kitap, etkinlik vs. görsem hemen dikkat kesilirim. Fakat bu kitapları gözden kaçırmışım nasıl olduysa! Kitap Delisi Gizem'in blogunda gördüm. Hele bir de çok beğenerek okuduğunu öğrenince, hemen aldım ve okudum Japon Yapmış'ı.

Yazar Onur Ataoğlu halen Hazine Müsteşarlığı'nda çalışmakta. Görevi nedeniyle yaklaşık 4 yıl Japonya'da yaşamış ve orada gördüklerini, yaşadıklarını bir kitap haline getirmiş. Sonra bir kitap yetmemiş, ikincisi de gelmiş! Hatta yazardan duyduğuma göre gelecek yıl üçüncüsü de gelecekmiş! İlk kitap Japon Yapmış, ikincisi de Japon Ne Yapmış.

Onur Bey, ilk kitabında Japonya'nın ikliminden tarihine, samurayından ninjasına, sakuradan Budizme, geyşadan mangaya dek pek çok konuya değinmiş ( Japon tarihine epey torpil yapmış ama olsun!). Hem de öyle tatlı dille değinmiş ki, okurken gülmekten kendinizi alamıyorsunuz. Yani benim gibi, Japon kültürü ilginizi çekmese de, kitapta yazılanlar sizi çekiyor ve bir çırpıda okuyup gidiyorsunuz.

Japonya ve Japonlar hakkında epey bilgi sahibi olduğunu sanırdım ama kitaptan çok ilginç şeyler öğrendim. Aslında hiçbir kitabı okurken altını çizmem ama bu kitapta unutmamak için çok yerin altını çizdim. Bazılarını da sizlerle paylaşayım:

"Japonya'da üretilen malların en kalitelileri iç tüketim içindir. Orada gördüğünüz otomobilleri, elektronik eşyayı, ev aletlerini başka ülkelerde göremezsiniz. Bu malları ihraç etmeye tenezzül bile etmezler. Yeni teknoloji bir ürün satın almak istediğinizde 'Japon Only!' (Sadece Japonya içinde kullanılacak şekilde üretilmiştir) derler...Bu durumun, bir milletin kendine saygısını gösteren önemli bir ölçüt olduğunu düşünmüştüm..."

"...Japonya'da evli erkeklerin maaşı, eşler adına açılan bir ortak hesaba yatırılır ve hesaptan para çekme yetkisi kadına verilir. Durum böyle olmasa bile, erkeğin ay başında tüm maaşını karısının avucuna sayması gerekir. Kadın ise erkeğe sadece öğlen yemeği yiyebileceği, sigara alabileceği ve iş çıkışı bir bira içebileceği kadar harçlık verir."

"...Şirketler çalışanlarının mesai sonrası sosyalleşmesinden de bir yere kadar sorumludurlar. Mesaiden sonra gidilen iş yemekleri, partiler, hostes kulüplerindeki eğlenceler ve benzeri faaliyetler şirketler tarafından karşılanan bir 'işletme gideri'dir."

"...Mevsimler konu olunca, Jponların gözlerinde ayrı bir ışık parlıyor. Mevsimler, Japonlar için hayatın yolunda süregittiğinin en önemli göstergesi. Mevsimlerin birbirini takip edişindeki şaşmaz döngü, gelecekteki bilinmezliklere karşı sağlam bir çıpa sanki. Bir süre sonra kar yağacağını, ardından çiçeklerin açacağını, havaların tekrar soğuyacağını bilmek Japonlara tatlı bir huzur ve güven veriyor."

Yeter bu kadar, yoksa Onur bey, tüm kitabı buraya yazdığım için kızacak:) Ayrıca buraya da mutlaka yazmalıyım, Onur bey bana büyük bir incelik yaptı. Blogumda hediye kitap etkinliği başlattığımı ve kendisinin kitabını okuduğumu görünce benimle irtibata geçti ve istersem, bana kitaplarından birer tane gönderebileceğini belirtti. Ben de istemem mi, tabii isterim dedim. Sağolsun hemen gönderdi ve ben de sizlere hediye etmek için kitaplığıma kaldırdım kitapları!Ne kadar zarif bir davranış değil mi?Yani kitaplar sizi bekliyor arkadaşlar!!

Not: Onur Bey'in blogu da var, ziyaret etmek isteyenler buraya buyursun!